Anne-kız, yaşamak için “Diren”di
İzmir’de yaşayan 38 yaşındaki Kumru Çelik, 4 yıldır bir bebek sahibi olmak istiyordu. 4 yılın ardından tedavi olmadan hamile kalan Çelik büyük bir mutluluk yaşarken, genç kadının mutluluğu meme kanseri olduğunu öğrenmesiyle gölgelendi. Bir hastanede tetkik yaptıran Çelik’e, kurul kararı ile gebeliğinin sonlandırılması gerektiği iletildi. Bebeğini dünyaya getirmek isteyen ve bu sebeple ikinci bir hekim görüşü almaya karar veren Çelik, Medicana International İzmir Hastanesi Medikal Onkoloji alanında görevli Doç. Dr. Gülcan Bulut’a başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde, Çelik’in gebeliği sonlandırılmadan tedavi olabileceğine karar verildi. Büyük bir sevinç yaşayan Kumru Çelik, önce ameliyat oldu ardından da 4 kür kemoterapi tedavisi gördü. 37 haftalık hamileyken kız bebek dünyaya getiren Çelik, bebeğinin adını ise “Diren” koydu.
“Beraber direndik ve sonunda başardık”
Bebek sahibi olmak için herhangi bir sorun olmamasına rağmen 4 yıl boyunca hamile kalamadığını söyleyen Çelik, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı: “4 yılın ardından tedavi olmadan hamile kaldım ve hemen sonrasında da mememde elime bir kitle geldi. Hamileliğimin 6. haftasında gittiğim bir hastanede meme kanseri olduğumu öğrendim. Kurul kararı ile gebeliğimin sonlandırılması gerektiği söylendi ama ben bunu istemedim. İkinci bir görüş almak için Gülcan Hanım’a muayene oldum ve gebeliğimin sonlandırılmasına gerek olmadığını söyledi. 4 yılın sonunda bebek sahibi olacağımı öğrenmiştim ve üstüne bu hastalık çıkınca zor günler geçirmiştim. Tedavi öncesi bebeğim sağlıklı gelişir mi diye tedirgin oldum. Korkularım vardı ancak Gülcan Hanım bana moral verdi. ‘Başaracağız’ dedi. Hem ben hem de bebek korunarak tedavi olunabileceğini söyledi. Gebeliğimi sonlandırmam gerektiğini söyleyen yakınlarım da oldu. Benim sağlığımın daha önemli olduğunu söylediler ama ben her şeyi göze alarak ‘Bu bebeği doğuracağım’ dedim. Eşim de kararı bana bıraktı. 3 aylık hamileyken ameliyat oldum ve sağ memem alındı. Ardından 4 kür kemoterapi gördüm. 37. haftada bebeğimi sağlıkla dünyaya getirdim. Bebeğim hayata benimle birlikte direndiği için ismini Diren koydum. Diren beni bırakmadı. Beraber direndik ve sonunda başardık.”
“Doğumu sonlandırma kararı verilmişti”
Medicana International İzmir Hastanesi Medikal Onkoloji alanında görevli Doç. Dr. Gülcan Bulut ise “Kumru Hanım bana geldiğinde 10 haftalık gebeydi. Dış merkezde memede 5 santimlik kitle belirlenince ileri evre olarak değerlendirilmiş ve önce anne düşünülerek doğumu sonlandırma kararı verilmiş. Ameliyat öncesi kemoterapiye uygun görülmüş. Fakat radyolog arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız tetkiklere göre hastada 5 santimlik kitle yoktu. Koltuk altı negatif görünüyordu ve kitle 2 santimlikti. Hastanın evresi aslında düşüktü. Bunun üzerine meme cerrahisini öne çektik. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Varlık Erol, başarılı bir operasyon gerçekleştirdi. Ardından hasta için uygun olan kemoterapiye başladık. 4 kür kemoterapi uygulandı ama her kemoterapide kadın doğumdan görüş alındı. Kemoterapiyi, bebek 32 haftalıkken sonlandırdık. Neticede Diren, sağlıklı bir bebek olarak 37. haftada dünyaya geldi” bilgisini verdi.
“İkinci görüş önemli”
Çocuğun gelişiminin tedavinin her aşamasında kontrol edildiğini aktaran Doç. Dr. Bulut, “Kemoterapi gebelik süresince risklidir ancak annesi vazgeçmek istemiyordu. Bu kararı birlikte vermemiz gerekiyordu. Bebeğe zarar vermeyen ilaçların seçimini hekim yapabilir. Biz şu anda hastamızın tedavisine devam edeceğiz. Gebelik süresince pet çekimi, üç boyutlu tetkikler yapılamazdı. Biz sadece ultrasonla değerlendirdik zaten evre yanılsaması da bu yüzden oldu. Şu anda hastamızın üç boyutlu tetkiklerini tamamladık. Metastazı yok. Anne ve bebek sağlıklı. Gebelikte verilemeyen akıllı ilaç tedavisini devam ettireceğiz. İkinci, üçüncü görüş tedavilerde çok önemli. Başka hastanedeki radyoloğun gözünden kaçan şeyi biz yakaladık. O yüzden ikinci görüş almak önemli bir konu” diye konuştu.