Terk edilmek çocuklarda güveni yok ediyor

Destekleyici tedavi uygulanmalı ve sürekli sevgi gösterilmeli

 

Bursa’da çöp biriktirilen evde uzun süre ihtiyaçlarından yoksun bırakılan çocuğun ruhsal sorunlar ve travmayla karşı karşıya kaldığını belirten Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Urhan,  9 yaşındaki Cem Muhammet’le hem fiziksel hem duygusal olarak iyi bir bağ kurulması gerektiğini ifade ediyor. Terk edilmenin tüm çocuklarda güveni yok ettiğine dikkat çeken Urhan, çocuğa bu aşamada birliktelik bağını güçlendirecek destekleyici bir tedavi uygulanmasını ve süreklilik halinde sevgi gösterilmesinin gerekliliğini vurguladı.

 

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Urhan, çöp biriktirilen evde olumsuz koşullarda yaşamaya mecbur bırakılan 9 yaşındaki Cem Muhammet’in psikolojisine ve terk edilmenin çocuklarda yol açtığı sorunlara değindi.

 

İhmal edilen çocuk travma yaşıyor

 

Bir yıl süreyle kapalı bir odada tutularak ihmal edilen ve bakım ve ihtiyaçları karşılanmayan çocuğun ruhsal sorunlar ve travma ile karşı karşıya kaldığını belirten Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Urhan, “9 yaşında olan bir çocuk, uzun bir zaman kilitli kaldığı bu yerde anlamlandıramadığı yoğun korkular ve kaygılar yaşamış olabilir. Çünkü bu yaştaki çocukların en önemli ihtiyaçları süreklilikle anne ve babaları ya da onlara bakım veren kişiler tarafından karşılanır. Bu bakım veren kişilerin olmaması durumunda duygusal yoksunluktan kaynaklı olarak bazı psikolojik ve sorasında davranışsal problemler ortaya çıkabilir. Bunların en başında yanlarında onlara bakım veren kimse olmadığı için korku ve kaygı yaşayabilirler.” dedi.

 

Çocuk gereksinimlerinden yoksun bırakılmış

 

Çöp biriktirilen evde yaşamak zorunda bırakılan çocuğun temel gereksinimlerden yoksun bırakılarak kendini iyi hissetmediği durumlar içerisinde kalmış olabileceğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Urhan, “Bu da tabii yoğun olarak ‘ben yalnız başımayım, beni kimse sevmiyor, sevilmeye layık değilim’ düşüncelerini doğurabilir. Yine de çocukla görüşme yapmadan kesin kanılara varmak doğru olmayacaktır. Her süreç her çocukta olduğu gibi biricik ve özeldir. Bir diğer noktada da bu tip ihmaller çocukta fiziksel sorunların yanı sıra hangi psikolojik sorunlara yol açabileceğini detaylandırmış olduk.” dedi.

 

Çocuğa süreklilik halinde sevgi gösterilmeli

 

Çocuğun 9 yaşında olmasına rağmen hem fiziksel hem duygusal olarak kendini geliştireceği çok fazla alan olmamasından dolayı bu alanların oluşturulması için iyi bir bağ kurulması gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Urhan, “Dış dünyadan alması gereken sevgiyi, kabullenirlik ve bütünsellik noktalarda karşılıklı olarak süreklilik halinde ona verilmesi doğru olacaktır. Kendisinin sevmediği alanları bulması, bunların farkına varması ve gerekli desteğin alınması oldukça önemli.” diye konuştu.

 

Destekleyici tedavi aşaması uygulanmalı

 

Çocuğa onu anlayan, onunla birliktelik bağını güçlendirecek noktada destekleyici olarak bir tedavi aşamasının uygulanması gerektiğini belirten Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Urhan, “Hem fiziksel gelişimsel geriliğini ortadan kaldıracak tedaviler olması hem de bu yaş grubunda bizim verim aldığımız oyun terapileriyle detaylandırılarak çalışılması daha çok önemli olacaktır. Çocuğun bakış açısından onun kendini aktarırken zorlandığı alanlardan destek alınarak süreç şekillendirilebilir.” dedi.

 

Çocuk istenmediğini düşünmüş olabilir

 

Teyzenin anne ile iletişime geçtiği, annenin çocuğu almak istemediğini bilgilerinin medyaya yansıdığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Urhan, “Çocuk burada tabii istenmediğine dair bir düşünceye kapılabilir. Bizleri dünyaya getiren, en büyük en yoğun bağlanma yaşadığımız kişinin onu istememesi bağlanmayla ilgili sorunlara yol açabilir ve bu çocuklara dünyayı algılama konusunda birileriyle bağ kurmasında olumsuz etkileri olabilir.” diye konuştu.

 

Sosyal iletişimde zorluklar yaşayabilir

 

Terk edilmenin aslında bütün çocuklar için güveni yok ettiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Urhan, “Çocuk gelecekteki hayatına duygularını çok fazla aktaramayan ve kendisini çok iyi ifade edemeyen bir yapıda olabileceği gibi duygularını bastırmaya yönelik davranışlarda da bulunabilir. Olumsuz duygularla karşı karşıya kaldıklarına karşı duygularını olumsuz davranışlar üzerinden de ortaya koyabilir. Ayrıca davranışsal problemler şeklinde de kendini gösterebilir. Yaşıtlarının bağımsız olarak da yaptığı birçok davranışı yapmakta zorluk çekebilir. Güven ve sevgi bağı zayıf olduğu için sosyal iletişim ve sosyal adaptasyon iletişimi gibi noktalarda da zorluklar yaşayabilir.” diye konuştu.