vip bayan

Bursa Evden Eve Nakliyat Osmangazi Evden Eve Nakliyat Nilufer Evden Eve Nakliyat Yıldırım Evden Eve Nakliyat Büyükorhan Evden Eve Nakliyat Gemlik Evden Eve Nakliyat Gürsu Evden Eve Nakliyat Haramcık Evden Eve Nakliyat İnegöl Evden Eve Nakliyat Bursa Evden Eve Nakliyat Karacabey Evden Eve Nakliyat Keles Evden Eve Nakliyat Mudanya Evden Eve Nakliyat Kestel Evden Eve Nakliyat Mustafakemalpaşa Evden Eve Nakliyat

Erzurum escort bayan

Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

İşkolik kişiler, işten uzak kaldığında huzursuz hissediyor

Genel 04.08.2024 - 12:23, Güncelleme: 11.08.2024 - 20:03 4095+ kez okundu.
 

İşkolik kişiler, işten uzak kaldığında huzursuz hissediyor

a
İşin doğasına göre değil, bireyin doğasına göre şekillenen iş temposu söz konusu olduğunda ‘işkoliklik’ kavramının ortaya çıktığını belirten Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “İşkolik bireyler, çalışma saatlerinin haricinde de sürekli işe dair eylemlerde bulunur. Ya çalışmaya devam eder ya işi ile ilgili farklı aktivitelerde bulunur ya da işten uzak kaldığı anlardan çok hoşnut olmaz.” dedi. İSTANBUL (İGFA) - İnsanların maddi kaygıların ötesinde üretkenliğe ve sosyalleşmeye olan ihtiyacı nedeniyle çalışmalarının gerekli olduğunu dile getiren uzmanlar, çalışmanın abartılması halinde psikolojik sağlamlığın da bozulduğunu söylüyor. Daimi olarak işe odaklanmanın ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilerinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, duygusal tükenme ve depresyonla karşılaşılabileceği, bununla birlikte aile hayatının ve sosyal hayatın da olumsuz etkilenebileceği konusunda uyardı. porno film izle Psikolog Bal, işkolikliğin belirtileri hakkında bilgi verdi ve işkolik yaşamın neden olabileceği sorunlara dair açıklamalarda bulundu. İŞ TEMPOSU KİŞİNİN DOĞASINA GÖRE ŞEKİLLENİYORSA BU ‘İŞKOLİKLİK’ BELİRTİSİ İnsanlığın büyük kesimi için çalışmanın gerekli olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Yalnızca ekonomik kaygılar nedeniyle değil, bireyin üretkenliğe, sosyalleşmeye olan ihtiyaçları da psikolojik sağlamlık açısından mühimdir.” dedi. Çalışma hayatının belirli dönemlerde daha yoğun olduğunu hatırlatan Bal , “Yapılan işin doğasına göre bu dönemler değişir. Öte yandan bireyin doğasına göre şekillenen bir iş temposundan söz ettiğimizde ise işkoliklik kavramı belirmektedir.” dedi. İşkolik bireylerin, çalışma saatlerinin haricinde de sürekli işe dair eylemlerde bulunduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Ya çalışmaya devam ediyordur, ya işi ile ilgili farklı aktivitelerde bulunuyordur ya da işten uzak kaldığı anlardan çok hoşnut değildir. İşkolik birey işine fazla odaklanması sonucunda özel hayatını dengelemekte zorlanır. Kendine vakit ayıramama, sosyal etkileşimin kısıtlı olması, iş dışında ilgi alanlarının olmaması, ruhsal veya fizyolojik sağlık sorunlarının ortaya çıkması gibi belirtiler kendini göstermeye başlar. Buna rağmen birey bu durumdan rahatsızlık duymayabilir ve iş temposunu azaltmaya dair değişiklik yapmak istemeyebilir.” diye konuştu. Yoğun çalışan her bireyin de işkolik olarak tanımlanamayacağını sözlerine ekleyen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bazı işlerde görev tanımı gereği veya dönemsel olarak yoğunluk görülmesi normaldir. Belirli bir plana göre ve hedefe ulaşmak amacıyla geçici olarak yaşanan yoğunluğu tolere etmek mümkündür. Bir süre sonra birey normal hayatına dönmeyi arzular. İşkolik birey ise süresiz olarak çalışmaya dair kendi üzerinde zorunluluk hisseder ve işten uzak kaldığında huzursuzluk yaşayabilir.” dedi. İŞKOLİKLİK, DUYGUSAL TÜKENME VE DEPRESYONLA SONUÇLANABİLİYOR Daimi olarak işe odaklanmanın ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilerinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “İşkolik bireyde hayatını idame ettirmek için çalışma zorunluluğu bir süre sonra işte başarılı olma beklentisi, başarıyı sürdürme arzusu, başarılı olamama kaygısı, rekabetin yarattığı stres gibi unsurlara dönüşmektedir.” uyarısında bulundu. Diğer yandan bireyin başarıya sahip olarak elde edeceği ikincil kazançların işkolik bireyin genellikle farkında olmadığı tetikleyiciler olduğunu da vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bireyin kendini gerçekleştirmeye dair yatırımı tek bir alana yönelik yani çalışmak olduğunda, hayatın dengesi bozulmaya başlar. Sosyal etkileşimden keyif alamayan birey zamanla izole yaşamaya yönelir, bununla birlikte kişiler arası ilişkilerde, özellikle duygusal ilişkilerde sorun yaşanması beklenen bir durumdur. En nihayetinde duygusal olarak tükenmeye başlayan bireyde depresif belirtilerin ve uyku sorunlarının da baş gösterdiği görülür.” dedi. Bu arada iş-yaşam dengesinin zaman içerisinde bozulmasıyla birlikte aile hayatında da memnuniyetsizlikler görüldüğünün altını çizen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Evi ile ilgili sorumlulukların aksaması, rollerin birbirine karışması, aile üyeleri arasında iletişim kopukluğu, önceliklerin değişmesi ve tüm bunların neticesinde yaşanan aile içi çatışmalar sürpriz olmayacaktır.” diye konuştu.  Sedef Koç Bal, işkoliklik belirtileri gösteren kişilerin birtakım değişikliklerle bu durumu yönetebileceğini söyledi ve bu değişiklikleri şöyle sıraladı: “İş dışındaki kaynaklardan da beslenmek aslında motivasyonu arttıracağı için aynı zamanda çalışma verimine de katkıda bulunacaktır. Planlı ilerlemek işleri kolaylaştırabilir. Haftayı önceden planlayarak İş zamanı, aile zamanı, bireysel zaman, sosyalleşme zamanı, spor zamanı gibi alanlara bölmek faydalı olabilir. Uyku, beslenme ve dinlenmeye yeterli vakit ayırmak önemlidir. Fiziksel dinlenmenin yanı sıra ruhsal denge de ihmal edilmemelidir, bazı bireyler bunu yalnız kalarak yapmayı tercih ederken bazıları ise aktif planlar içerisinde ruhunu besliyor olabilir. Bu noktada bireyin kendini tanıması ve ihtiyaçlarını fark etmesi önemlidir.”
a

İşin doğasına göre değil, bireyin doğasına göre şekillenen iş temposu söz konusu olduğunda ‘işkoliklik’ kavramının ortaya çıktığını belirten Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “İşkolik bireyler, çalışma saatlerinin haricinde de sürekli işe dair eylemlerde bulunur. Ya çalışmaya devam eder ya işi ile ilgili farklı aktivitelerde bulunur ya da işten uzak kaldığı anlardan çok hoşnut olmaz.” dedi.

İSTANBUL (İGFA) - İnsanların maddi kaygıların ötesinde üretkenliğe ve sosyalleşmeye olan ihtiyacı nedeniyle çalışmalarının gerekli olduğunu dile getiren uzmanlar, çalışmanın abartılması halinde psikolojik sağlamlığın da bozulduğunu söylüyor.

Daimi olarak işe odaklanmanın ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilerinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, duygusal tükenme ve depresyonla karşılaşılabileceği, bununla birlikte aile hayatının ve sosyal hayatın da olumsuz etkilenebileceği konusunda uyardı.

Psikolog Bal, işkolikliğin belirtileri hakkında bilgi verdi ve işkolik yaşamın neden olabileceği sorunlara dair açıklamalarda bulundu.

İŞ TEMPOSU KİŞİNİN DOĞASINA GÖRE ŞEKİLLENİYORSA BU ‘İŞKOLİKLİK’ BELİRTİSİ

İnsanlığın büyük kesimi için çalışmanın gerekli olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Yalnızca ekonomik kaygılar nedeniyle değil, bireyin üretkenliğe, sosyalleşmeye olan ihtiyaçları da psikolojik sağlamlık açısından mühimdir.” dedi. Çalışma hayatının belirli dönemlerde daha yoğun olduğunu hatırlatan Bal , “Yapılan işin doğasına göre bu dönemler değişir. Öte yandan bireyin doğasına göre şekillenen bir iş temposundan söz ettiğimizde ise işkoliklik kavramı belirmektedir.” dedi.

İşkolik bireylerin, çalışma saatlerinin haricinde de sürekli işe dair eylemlerde bulunduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Ya çalışmaya devam ediyordur, ya işi ile ilgili farklı aktivitelerde bulunuyordur ya da işten uzak kaldığı anlardan çok hoşnut değildir. İşkolik birey işine fazla odaklanması sonucunda özel hayatını dengelemekte zorlanır. Kendine vakit ayıramama, sosyal etkileşimin kısıtlı olması, iş dışında ilgi alanlarının olmaması, ruhsal veya fizyolojik sağlık sorunlarının ortaya çıkması gibi belirtiler kendini göstermeye başlar. Buna rağmen birey bu durumdan rahatsızlık duymayabilir ve iş temposunu azaltmaya dair değişiklik yapmak istemeyebilir.” diye konuştu.

Yoğun çalışan her bireyin de işkolik olarak tanımlanamayacağını sözlerine ekleyen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bazı işlerde görev tanımı gereği veya dönemsel olarak yoğunluk görülmesi normaldir. Belirli bir plana göre ve hedefe ulaşmak amacıyla geçici olarak yaşanan yoğunluğu tolere etmek mümkündür. Bir süre sonra birey normal hayatına dönmeyi arzular. İşkolik birey ise süresiz olarak çalışmaya dair kendi üzerinde zorunluluk hisseder ve işten uzak kaldığında huzursuzluk yaşayabilir.” dedi.

İŞKOLİKLİK, DUYGUSAL TÜKENME VE DEPRESYONLA SONUÇLANABİLİYOR

Daimi olarak işe odaklanmanın ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilerinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “İşkolik bireyde hayatını idame ettirmek için çalışma zorunluluğu bir süre sonra işte başarılı olma beklentisi, başarıyı sürdürme arzusu, başarılı olamama kaygısı, rekabetin yarattığı stres gibi unsurlara dönüşmektedir.” uyarısında bulundu.

Diğer yandan bireyin başarıya sahip olarak elde edeceği ikincil kazançların işkolik bireyin genellikle farkında olmadığı tetikleyiciler olduğunu da vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bireyin kendini gerçekleştirmeye dair yatırımı tek bir alana yönelik yani çalışmak olduğunda, hayatın dengesi bozulmaya başlar. Sosyal etkileşimden keyif alamayan birey zamanla izole yaşamaya yönelir, bununla birlikte kişiler arası ilişkilerde, özellikle duygusal ilişkilerde sorun yaşanması beklenen bir durumdur. En nihayetinde duygusal olarak tükenmeye başlayan bireyde depresif belirtilerin ve uyku sorunlarının da baş gösterdiği görülür.” dedi.

Bu arada iş-yaşam dengesinin zaman içerisinde bozulmasıyla birlikte aile hayatında da memnuniyetsizlikler görüldüğünün altını çizen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Evi ile ilgili sorumlulukların aksaması, rollerin birbirine karışması, aile üyeleri arasında iletişim kopukluğu, önceliklerin değişmesi ve tüm bunların neticesinde yaşanan aile içi çatışmalar sürpriz olmayacaktır.” diye konuştu.

 Sedef Koç Bal, işkoliklik belirtileri gösteren kişilerin birtakım değişikliklerle bu durumu yönetebileceğini söyledi ve bu değişiklikleri şöyle sıraladı:

“İş dışındaki kaynaklardan da beslenmek aslında motivasyonu arttıracağı için aynı zamanda çalışma verimine de katkıda bulunacaktır. Planlı ilerlemek işleri kolaylaştırabilir. Haftayı önceden planlayarak İş zamanı, aile zamanı, bireysel zaman, sosyalleşme zamanı, spor zamanı gibi alanlara bölmek faydalı olabilir. Uyku, beslenme ve dinlenmeye yeterli vakit ayırmak önemlidir. Fiziksel dinlenmenin yanı sıra ruhsal denge de ihmal edilmemelidir, bazı bireyler bunu yalnız kalarak yapmayı tercih ederken bazıları ise aktif planlar içerisinde ruhunu besliyor olabilir. Bu noktada bireyin kendini tanıması ve ihtiyaçlarını fark etmesi önemlidir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisagedizhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
mecidiyekoyilan.com sisliclub.com bakirkoynet.com halkalibeste.com avcilartasarim.com sirintepeevleri.com bahcesehirkonut.com taksimpark.com besiktastayim.net kartalpartnerler.com mykadikoy.com umraniyeilan.com anadoluchat.com maltepeozel.com ankabeylikduzu.com opendik.com avrupasabah.com kocaeligrafiktasarim.com niceantalya.com atakoykbb.com eskisehireleman.com muglafethiye.com sakaryagunlukkiralik.com muglalilaremlak.com malatyayolyardim.com denizliavize.com konyakonutborsasi.com kayseriliforumu.com ankaraenglishtime.com bursawikipedia.com neizm.com
petshop